Sayfalar

10 Şubat 2018 Cumartesi

Arkadaşlarınız çok olsun...

En güzel haber yıl sonunda geldi.
"Türk yayıncılık sektörü tüm zamanların rekorunu kırarak 2017 yılını 60 bin 335 kitapla kapattı."
Haber çok ilgi görmedi ancak üstünde durmaya değer.
Türkiye, uluslararası ve içerdeki krizlere rağmen ekonomik olarak büyüyor.
Siyasi ve jeopolitik ağırlığı da yükseliyor.
Bir toplum için büyük projeler, yollar, fabrikalar, askeri güç önemlidir ancak eğitim ve kültürün geride kalması kabul edilemez.
Bu yüzden yayıncılığın gelişmesini de bunlarla birlikte okumak gerek.
Yeterli mi değil tabii ki, ancak olan biteni de göz ardı edemeyiz.
Kültür-Sanat Servisimizin ISNB Türkiye Ajansı'nın verileriyle hazırladığı habere göre; bu büyük değişim geçtiğimiz yıla göre yüzde 11, 2000 yılına oranla ise yüzde 480 artış göstermiş.
Uluslararası Yayıncılar Birliği'nin 2015 yılı raporunda ise, Türk yayıncılık sektörü yaklaşık 2.5 milyar dolarlık pazar büyüklüğüyle dünya sıralamasında 11'inci sıraya yükselmiş durumda.
2008 yılında 800 milyon dolarlık yayıncılık sektörü 8 yılda ciro büyüklüğüyle bu sayıyı üçe katlamış durumda.
Tahsis edilen kitap sayısı bakımından da Türkiye'nin 10'uncu büyük ülke olduğunu gösteriyor.
Veriler aynanın öteki yüzünde de iyi şeyler olduğunu gösteriyor.
Yani umutlu olmak için alametler çoktan belirmiş de farkında değilmişiz.
Geçtiğimiz yıl yeni yazarlarla tanışıp ünlü isimlerin yeni romanları, öyküleri, şiirleriyle buluşmuşuz.
Sonu gelmeyen kuyruklarda bekleyip yazarlara kitaplar imzalatıp, sohbetler etmişiz.
Yurdun dört bir yanında düzenlenen fuarlara sergilere akın etmişiz.
Yüzlerce söyleşi, panelde bir araya gelip fikir alışverişinde bulunmuşuz.
Yayınlar konularına göre değerlendirildiğinde yüzde 28'ini eğitim, yüzde 19'unu yetişkin kültür, yüzde 17'sini çocuk-ilk gençlik ve yüzde 16'sını da yetişkin kurgu edebiyatı eserleri takip ediyor. Kitapların yüzde 95'i basılı yayından oluşurken, yüzde 5'ini de e-kitap oluşturuyor.
Yani çok farklı alanlarda okumuşuz ki yayınevleri bu yıl da iyi kitaplar, iyi yazarlar vaat ediyor.
Ne güzel.
Edebiyat bize gerçeklikle yüzleşmeyi ve bir yandan da hayal kurmayı gösterir.
D. J. Salinger, "Bir kitabı okuduktan sonra yazarı ile arkadaş olmak istiyorsanız o, iyi bir kitaptır" der.
Arkadaşlarınız çok olsun...
(Sabah Kitap ekinin Ocak 2018 sayısında yayınlanmıştır.)

Gizli belgelerdeki Hitler


Dünyada en çok satan kitaplar arasında yıllardır yerini koruyan bir kitap varsa o da Kavgam'dır.. Kitap, Hitler'in "nasyonal sosyalizm" adını verdiği dünya görüşünün açıklamasını yapar ve amaçlarını bildirir.
Nazi ideolojisiyle dünyayı ve ülkesini büyük bir felakete sürükleyen Hitler hala en çok merak edilen insandır.
"Ben dünyaya insanları güçlü yapmak için gelmedim, onların güçsüzlüklerini kullanmak için geldim" diyen Hitler hakkında sayısız dedikodu üretilmiştir.
Onlardan biri de ölmediği ve bir şekilde sağ kalıp kaçtığıdır.
Buna inanlardan biri de en büyük düşmanı Sovyetler Birliği'nin başındaki en az onun kadar acımasız Joseph Stalin'di.
İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna doğru başkent Berlin'deki sığınağında Hitler'in sevgilisiyle intihar etmesiyle bir dönem kapanır ancak tarih kitapları ve sayısız belgesele, filme konu olan bir tartışmanı fitili de ateşlenmiş olur.
Sığınağın yanındaki çukurda gömülü olarak bir köpek ile yanmış bir kadın ve erkeğin cesedi bulunmuştu.
Bu cesetlerin Hitler ve sevgilisi Eva'ya ait olduğu onun yakınındaki iki kişinin Ruslar tarafından yakalanmasından sonra ortaya çıkmıştı.
Bu iki kişi onun son anlarına tanıklık eden ve cesetleri yakan Otto Günsche ve Heinz Linge'ydi. İkisi de Hitler'in özel yaveri ve yakın koruma ekibindeydi.
O zamanki Rus gizli servisi NKVD tarafından yıllarca sorgulanan Günsche ve Linge, Hitler'in politikaları ve savaş yönetimi hakkında bilinmeyen birçok detayın yan ısıra, diktatörün yakın çevresini tüm gerçekliğiyle anlattılar.
Ve bu bilgiler Sadece Josef V. Stalin için hazırlanmış 462a no'lu gizli dosyaya kondu ve onun emriyle rafa kaldırıldı.
Sovyetler'in yıkılmasının ardından Alman tarihçiler Henrik Eberle ve Matthias Uhl tamamı olmasa bile ortaya çıkan bu raporun üzerinde çalıştı.
Ve yaklaşık 60 yıl sonra da Hitler'in Kitabı adıyla yayına hazırlandı.
İlk kez NTV Yayınları'ndan çıkan kitap bu kez yeni bir baskı ve kapakla Alfa Yayınları'ndan basıldı.
O dönemin ruhunu yansıtan ve en sağlam kaynaklardan biri olan kitap, dersler çıkarılacak çok önemli bilgiler yer alıyor.


BAŞKA KİMLİKLE YAŞAMAK

O döneme ait bir kitap da Nazi Subayının Karısı adıyla yayınlandı.
Viyanalı Yahudi Edith Hahn'nin önce gettolarda sonra da işçi kamplarında süren dramı inanılmaz bir yaşam savaşıyla sürer.
Saklanıp bir arkadaşının yardımıyla adını değiştirerek gün ışığına çıktığında artık bir Hıristiyandır. Yaşamak ve ayakta kalmak için kendisine aşık olan Nazi subayıyla evlenir. Bir yandan da günlüğünü tutmaya devam eder.
Biriktirdiği fotoğraflar ve yüzlerce doküman bugün ABD'deki Ulusal Soykırım Müzesi'nde yer alan Hahn'nın yaşadıkları ise kızının yardımıyla kitap haline geldi. (Beyaz Baykuş Yayınları)
(Sabah Kitap ekinin Ocak 2018 sayısında yayınlanmıştır.)