Sayfalar

19 Ocak 2011 Çarşamba

Türk Telekom Arena'da ilk akşam


Göçmen kuşlar misali gibi göç ediyor Ali Sami Yen ahalisi… Bir zamanlar Mecidiyeköy’e giderdik şimdi paralel yönde kuzeyi gösteriyor levhalar… Metro istasyonundaki yönümüz de ters istikamette artık. Sanayi durağı yeni noktamız. Zaten çok da aranmıyoruz, sarı kırımızı bir renk denizinin peşine takılmak yeterli… Tren geliyor tıklım tıklım; itiş kakış biniyoruz. Normal yolcuların şaşkınlıktan gözleri büyümüş. Vagon da zıplayıp şarkılar söyleniyor. “Yeni Malatyaspor ve mekan oynatıyor abi” en gözde sloganlar. “Vagonu sallamayın”anonsunu da kim duyar kim takar ki… Sanayi’den sonra aktarma için yürüyüş başlıyor. Yeni treni bekliyoruz ve görünür görünmez kıyamet kopuyor: “Alemin kralı geliyor.”

Kısa bir yolculuktan sonra Arena heyecanı başlıyor. Anons ve yönlendirmelerle yürüyoruz. Haeni Orhan Veli’nin şiiri gibi: “Gemlik’e doğru denizi göreceksin, sakın şaşırma” Ve karşınızda tüm görkemiyle stadyum. Yeni yuvamız.
Ali Sami Yen’de üç beş kapıdaki itiş kakışa yıllardır alışıktık, ama burada durum farklı.
Yüzlerce turnike var ancak elinizdeki bilet hangi kapıya aitse barkod onu okuduğu için oradan girmek zorundasınız. Biletimle beş kez bir aşağıya bir yukarıya yollanıyorum yok, nafile. Neyse çok sürmüyor. Biri halime acıyıp bakıyor ve buyurun burası diyor. Daha yetişmemiş belli ki. Tam Nasrettin Hoca türbesi gibi. Gibi fazla aynen öyle: Kapısı var etrafı açık. Sürgülü bir kapıdan içeri girip koca alanda tam köşede üç adet turnikenin önünde duruyorum. Biri bileti alıyor, öbürü turnikeyi boşa çeviriyor, ben yandaki geniş alandan içeri giriyorum.
VIP salonu şık erkekler ve kadınlarla dolu… İşadamı Cem Hakko, takımın basketbol hocası Oktay Mahmudi, efsane futbolcu Popescu, sanatçılar, gazeteciler, siyasetçiler ilk göze çarpanlar… Tuvaletlerde sıra yok, yemekler ve içcecekler gayet temiz ve güzel. Serviste fena sayılmaz. Uyarılara rağmen herkes püfür püfür sigara içiyor.

Boşken Başkan Polat eşliğinde gezdiğimiz Arena’ya adım attığımız an görüntü tüyler ürpertici. Işıklar, sesler, ambians gerçekten nefes kesiyor. Kenan Doğulu konseri, söylenin aksine başarısız bir gösteri. Başbakan’a gösterilen tepki ve TOKİ Başkanı’nın o kızgınlıkla kulübü aşağılamasıyla yaşananlar ise geceyi zehir ediyor. Başbakan ve Başkan Polat stadı terk ediyor.
Ali Sami Yen’deki alışkanlıklar burada da sürüyor. Başkan, futbolcu herkes yuhalanıyor Stat muhteşem ama seyirci eski… Yani Batı Cephesi’nde yeni bir şey yok.
Eski hoca Rijkaard’a jest olsun diye açılışa çağrılan Ajax’la yapılan tatsız tuzsuz maç bitmeden yola düşüyoruz.
Önce metroyu deniyoruz. Ancak güvenlik endişesiyle gruplar halinde alındığı için kalabalığı yarıp inşaat halindeki yollardan kendimizi Maslak- Zincirlikuyu yoluna atıyoruz.
Artık kim kalmış ve izliyorsa stadyumda şenlik sürüyordu. Havai fişekler geceyi aydınlatıyor. Dönüp bakıyorum ve o an aklımdan Ali Sami Bey, Metin Oktay, Baba Gündüz geçiyor. Galatasaray tarihinin ve taraflı tarafsız her sporseverin saydığı o güzel insanlar…
Biz Ali Sami Yen’den buraya göçerken acaba o insanların karakterini, alçak gönüllüğünü, rakibe karşı olan saygısını, ahlakını da getirecek miyiz.

Not: İş yoğunluğundan 21 Aralık 2010'da Adnan Polat'ın daveti üzerine gezdiğimiz Arena'dan izlenim ve fotoğrafları, Ali Sami Yen'e vedayı ve 15 Ocak'taki protesto ve gelişen olayları da yazacağım.. Bir de benden dinleyin..

11 Ocak 2011 Salı

Yorumsuz



Ne zaman dara düşsem nefes alamaz hale gelsem liman gibi onlara sığınırım. Statükoya, her türlü güce karşı tek başlarına direniyorlar. İyi de ediyorlar. Ortakokuldayken cuma günlerini zor ederdik. O muhteşem Gırgır dergisi elden ele gezerdi. Satışı bir zamanlar dünyanın en çok satan üçüncü büyük mizah dergisine ulaşmıştı. Kimler yoktu ki... Ekibin kaptanı Oğuz Aral başta olmak üzere kardeşi Tekin Aral, Nuri Kurtcebe, Altan Erbulak ve niceleri... Avanak Avni, Zalim Şevki, Gaddar Davut, Tarzan karakterleri unutulur mu? Bugünlerde tek başlarına muhalefet yapan Leman, Penguen, Uykusuz kadroları Oğuz Aral ekolünden geliyor.
İşte yılın son günü Penguen'in kapağı...Ne çok şey anlatıyor...
Bir de duyuru: Leman dergisi 1000'nci sayı için çok özel hazırlandı. 10 yılı devirip efsane Gırgır'ı bile geçtiler...
Koleksiyon yapılacak, saklanacak bir sayı olacak benden söylemesi...