Hasan Saltık, yaşarken Kalan Müzik ile koskoca bir külliyat inşa etti. Anadolu'nun zengin tınısının görünür olmasını sağladı. Ama onun çabalarını sadece müziğe indirgemek ne kadar doğru? O albümlerin kitapçıkları bir kitap işlevi de gördü. Bu albümlerin çoğunun hâlâ kütüphanelerde tutulması da bu yüzden. Onlar bize Hasan'dan 'Kalan kitaplar'dı aslında.
Hasan'ın (Saltık) sesi hâlâ kulağımda yankılanıyor.
Geçen hafta vefat
haberini aldığımdan beri 20 yıllık dostluğumuzun anılarıyla avunuyorum.
Çoğunlukla yaptığımız telefonlaşmalar, bir ocak başında, bir sohbette,
konserlerdeki hallerimiz geliyor aklıma.
Vefatından sonra onun hakkında
çıkan her şeyi okudum, ne çok seveni varmış demedim, çünkü onun herkese bir
iyiliği dokunduğu bilirim.
Hasan Saltık demek Kalan Müzik demektir aslında.
Ki Kalan Müzik'le kültür ve düşün hayatımıza kattıkları tarihe kazındı.
1991 yılında başladığı bu yolculukta yüzlerce işe imza attı, albümler
yayınladı.
Ama onun yaptıklarını sadece müzikle sınırlamak doğru gelmiyor
bana.
Her bir albüm aynı zamanda okunası bir kitaptı benim için.
Albümleri; masraftan kaçınmadan, kapağından fotoğraflarına, stüdyo
kayıtlarından grafik düzenine, uzmanların kaleme aldığı çalışmalara varıncaya
kadar emekle kotarılmış işlerin öyküsüydü aynı zamanda.
Sonra insanlarla
konuştukça fark ettim, Kalan Müzik'ten çıkan o albümleri kütüphanelerinde
tutuyorlar.
Onlar da benim gibi o albümleri aynı zaman da kitap gibi
görüyor.
İşin aslı Kalan Müzik'ten çıkan bir albümü dinlerken bir taraftan da
albüm kartonetini elinize alır okur da okursunuz.
Ben de her birini kitap
gibi okudum, yüzlerce sayfalık bilgiler arasında gezinirken, fotoğrafları
incelerken, müzik başka bir anlama büründü hep.
Çok şey de
öğrendim.
GİZLİ HAZİNELERİN KİLİDİNİ AÇTI
Kütüphanemin bir
tarafına özenle koyduğum kitap albümlerinden birkaç örnek derdimi daha iyi
anlatacaktır sanırım.
1867'de Kraliçe Viktorya'nın davetlisi olarak
İngiltere'yi ziyaret eden Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz onuruna verilen bir
konsere katıldı.
Şerefine 1600 kişilik bir İngiliz korosu Londra'da Crystal
Palace'ta Türkçe olarak bir kaside okudu.
İtalyan besteci Luigi Arditi'nin
Inno Turco adını taşıyan bu eser Emre Aracı tarafından bir buçuk asır sonra Prag
Senfoni Orkestrası ve Prag Filarmoni Orkestrası ile kaydetti.
Aslında eser
Sultan Abdülmecid'e ithaf edilmişti.
108 sayfalık kitapçıkta Londra
Belediyesi tarafından Sultan Abdülaziz'in portresi bulunan bronz madalyası da
yer alıyor.
Yine Emre Aracı'nın Osmanlı Sarayı'ndan Avrupa Müziği, Savaş ve
Barış: Kırım 1853-56, Boğaziçi Mektupları'nda Sultan Portreleri kitap albümleri
de bilgilerle donatılmış.
Türk Valsleri'nde Avrupa'dan bize ulaşan bir akımın
hikayesi var.
Padişah'ın huzurunda dinlenen bu yeni müzik türü büyük ilgi
görmektedir.
Eski alışkanlıklar terk edilir, buna çok üzülen Hamamizade
İsmail Dede Efendi "ben de yaparım" diyerek o ünlü şarkıyı besteler.
Yine
Bir Gülnihal...
Ve nice vals şarkılarının öyküleri...
Tarihi Türk-İslam
Müziği, Sultan Bestekarlar, Harem'de Neşe başlıklı albümlerde Osmanlı dönemine
saygı niteliğinde...
Taş plaklardan titizlikle seçilen Gazeller serisi. 3
albümde uzmanların yorumları...
Türk müziğinin vazgeçilmezleri Ney, Ud ve
kemençe her biri birer albüm ve kitapçık olarak kültürümüzdeki yerleriyle ilgili
bilgiler eşliğinde...
Meviltahn, gazelhan ve hanende Hafız Kemal Bey, ünlü
makber gazeliyle her kuşağın içini ürperten Hafız Burhan, Tanburi Cemil Bey,
Mesut Cemil, udi Yorgo Bacanos, Sadun Aksüt, neyzen Aka Gündüz Kutbay, neyzen
Niyazi Sayın ve tanburi Necdet Yaşar ortak çalışmaları, Şerif Muhittin Targan,
Safiye Ayla, Alaaddin Şensoy ve Zeki Mürenler...
Sanatçıların hayatı ve
kültürümüze katkıları eşliğinde dinlenebilir.
Ya halk müziği orası sonsuz bir
derya gibi...
Urfa sıra gecelerinin ustaları; Kel Hamza, Mukim Tahir, Bekçi
Bakır, Cemil ve Ahmet Cankat ve 145 sayfalık kitapçıkla hem türkü hem de sanat
müziğinin ustası Tenekeci Mahmut'un hayatı...
Harputlu Enver Demirbağ,
Ege'nin sevimli güzel insanı Özay Gönlüm bunlardan birkaçı...
Tabii ki
Anadolu'nun çınarları Aşık Veysel Usta ve daha çok yeni yayınlanan Bozkırın
Tezenesi Neşet Ertaş...
Hakkari Geleneksel Müziği, Kürtçe, Zazaca, Çerkezce,
Lazca albümlerle bu toprakların köklerine selam verilen bilgi hazineleri...
Aleviler, Kızılbaşlar, Kerbela'nın öyküsü ve ezgileri de çoktan yerini
aldı...
Bu toprakların kadim halklarına gelirsek...
Süryaniler, tarihçesi,
dilleri, kültürleri, müzikleri, gelenekleriyle fotoğraflar eşliğinde...
Türkçe, İngilizce ve Süryanice dillerinde 143 sayfalık kitapçık.
Şevahat
Lael/ Allah'a Övgüler albümü, Osmanlı'dan Günümüze Türkiye'de İbrani Ayinlerinin
Müziği.
Osmanlı- Türk ve Osmanlı- Yahudi Musıkisinin Büyük Sesi İzak Algazi
Efendi...
Türk müziği hakkında tartışmalar sırasında Atatürk tarafından
fikrini almak için Dolmabahçe Sarayı'na davet edildiğin kitabından
öğreniyoruz.
139 sayfalık Yahudice albümü...
İngilizce, Türkçe ve
İbranice dillerindeki kitap anlatımlarıyla, Osmanlı dönemindeki İstanbul, İzmir,
Selanik ve Kudüs kent müziklerini ele alan Sefarad müzik merkezlerinde gezinti
niteliğinde...
Osmanlı döneminde yaşamış Ermeniler'in büyük müzisyeni Gomidas
Vartabedin,'in Anadolu'yu gezerek Ermenice, Kürtçe ve Türkçe derlemelerinin yer
aldığı tam bir kitap boyutundaki 62 sayfalık albüm...
İçinde ezan bile
var.
Yine Ermeniler'in Lusavoriç Korosu'nun albümü.
Kitabi bilgiler
eşliğinde 1929'da kurulan koronun İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası
sanatçılarıyla verdiği konserin CD ve DVD kayıtları...
NİNNİLERİ BİLE DERLEDİ
Doğu Karadeniz'de yaşayan Rumlar'ın 1930 yılı kayıtları...
Pontus Şarkıları...
Doğum tarihleri 1900 yılı öncesine giden müzisyenlerin biyografisi ve şarkıların öykülerine eşlik eden siyah beyaz fotoğraflarla 104 sayfalık bir kitap albüm daha...
Kıbrıs'ın Sesi...
Kıbrıslı Türk ve Rum müzisyenlerin adadaki müzik geleneklerini birlikte sunduğu bir çalışma.
Bizans Müziği.
İstanbul Rum Patrikhanesi'nin 1910-1939 arasında kaydedip 60 plaklık bir seri halinde yayınladığı ilahiler.
5 Cd ve karton kapağın içinde bilimsel bir çalışmanın da yer aldığı külliyatlı bir kitapçık...
Mübadeleyle Yunanistan'a giden Rumlar'ın aşk, gurbet, hapis ve tekke şarkıları: Rembetiko...
Siyah beyaz fotoğraflar ve belgeler eşliğinde Rembet müziğinin hikayesi 83 sayfada anlatılıyor.
Yezidiler ya da kendilerinin tabiriyle Ezidiler'in; üç semavi dine, Şamanizme, Zerdüştlüğe, Aleviliğe benzer ritüel ve ortak yanlarıyla melez karma bir dine inandığını öğreniyorsunuz...
247 sayfada fotoğraflar, dini, kültürel ritüellerin tanıtımı bulunuyor.
Ninni bile var, bebeğin annesinden ilk duyduğu ezgilerin en güzelleri; hüzünlü, coşkulu...
Anadolu Ninnileri albümünün ikinci CD'sinde Yahudice, Zazaca, Lazca, Ermenice, Çingenece, Arapça, Rumca ninniler var.
20 yıllık bir çalışmanın ürünü ninniler 77 sayfalık bilgilendirme notlarıyla birlikte...
KAYIP ŞARKILAR İÇİN NE EMEK VERDİ
Anadolu'nun Kayıp Şarkıları ise Hasan'ın çok emek verdiği bir projeydi.
Anadolu'yu karış karış gezerek derlemeler yapan ve belgesel hazırlayan Nezih Ünen'in projesini çok sevmişti.
Film olarak da gösterildi ancak ilgi görmedi.
İzleyin ya da dinleyin, çok seveceksiniz...
İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti olduğu 2010 yılı için hazırlanan Pera Güzeli Laterna ise başlı başına efsane bir işti.
Hasan'ın eşi Nilüfer Saltık'ın yapımcılığını üstlendiği eski sokak eğlencesi Laterna'nın hikayesi belgesel olarak da çekildi.
1.5 kitap boyutundaki kartonetten çıkan müzik CD'sine, DVD belgeseli ve laternayı tanıtan kitapçık eklenmiş.
İstanbul'dan Yunanistan'a uzanan anlatımlar ve fotoğraflar ise muhteşem...
Beyoğlu'nda gezersin, Hatırla sevgili, Telgrafın tellerine, Üsküdar'a gideriken şarkılarına Rumca ezgiler de karışıyor.
Daha film müzikleri, Yeşilçam şarkıları, onlarca klasik müzik, türkü, genç ses, ustanın albümlerine sıra gelmedi...
Başlıkta Hasan'dan Kalan Kitaplar demem boşuna değil, birazına değindiklerim bile koca bir kütüphane doldurur...
Şu kubbede hoş bir sada bıraktı Hasan... Onun çabalarıyla zenginliği görünür olan Anadolu'nun tınısı dinledikçe ve bu tınının arkasındaki gerçekleri okuyup öğrendikçe adı hep anılacak Hasan'ın....
(Sabah Kitap ekinin Haziran 2021 sayısında
yayınlanmıştır.)