Kanada ile oynanan yarı finali belirleyen maç sonrası Hami Hoca'yı (Mandıralı) dinliyoruz sahanın kenarında... Geleceğin yıldızlarının boy gösterdiği bir anlamda Mini Dünya Kupası olarak da tanımlanan finallerde oynanan maçlar nefes kesiyor... Dünyanın 40 ülkesinden 10-12 yaş grubundan çocuklar 8. Danone Uluslar Kupası için Fransa'da bir araya geldi. Geçtiğimiz hafta üç gün boyunca 1500 kişi aralarında aileler, resmi görevliler, gazeteciler, futbol otoriteleri hep birlikte Lyon'da gerçekten inanılmaz bir gösteriye tanık olduk. Organizasyonun mükemmel işlemesi bir yana, çocukların ve izleyicilerin yarattığı ambiyans görülmeye değerdi...
Milli Eğitim Bakanlığı, Futbol Federasyonu ve Danone işbirliğiyle Türkiye'nin 81 ilinde yüz bini aşkın çocuğun katılımıyla geçen yıl başlayan elemeler sonunda seçilen çocuklar göğsümüzü kabartıyor.Buralardan geçen ünlüleri duyunca işin ne kadar ciddi olduğunu anlıyorsunuz...
Katalogta kimler yok ki... Bugün Barcelona'da oynayan Brezilyalı Edmilson, Liverpool'dan Crouch, Bayern Münih'teki Lahm, Dinamo Kiev'den bir ara Fener'de de oynayan Rebrov ve 2000 yılındaki kupada boy gösteren Galatasaraylı Aydın Yılmaz ve diğerleri...Üç beş seneye kadar bu çocuklardan birçoğu da yıldız olacak...Zaten turnuvaya gelen üç çocuğu şimdiden Fenerbahçe kadrosuna katmış bile..Bizim çocuklar A grubunda Meksika, İtalya, Uruguay ve Ukrayna'nın önünde yenilmeden ve gol yemeden 10 puanla lider oldu...Bize yapılan övgülerle tribünde havamızdan geçilmiyor...
Daha sonra B grubunun ikincisi Portekiz ne olduğunu anlayamadan 6 gol yiyor Türkiye'den...
Çeyrek finaldeyiz.. Akdenizli dostlar gelip bizi tebrik ediyor... Birlikte fotoğraflar çekiliyor ve bayrak değiştiriyoruz...Öğleden sonra rakip Kanada... Takımda iki de kız oynuyor biri siyahi...Tek kale oynadıkları maçı berabere bitiriyor çocuklar. Penaltılarda 2-0'lik üstünlükle ver elini yarı final... Gece hepimiz rüyalarımızda kupayı kaldırıyoruz...Fransa'da 2002 yılından beri 6 kez üst üste şampiyon olan Lyon'un stadındayız. Stade de Gerland'da yaklaşık 25 bin kişi ikiye bölünen sahada maçlar izliyor. Ama bir yandan gözler soyunma odasında. Ve beklenen adam öğlene doğru yağmurla birlikte sökün ediyor bir gazeteci ordusuyla... Stadyum inliyor"Zizu... Zizu..."Evet o, Zinedine Zidan... Geçen yıl futbolu bırakan Zidan çocuklar yararına olan her şeye koşmaktan geri kalmıyor...Ne yapıp edip bu turnuva için oraya geliyor. Aynı zamanda turnuvanın geliri MS hastası çocuklar yararına harcanacak. Zizu kendini bu işe adamış...Zizu tribüne çıkınca maçlara konsantre oluyoruz...Yarı finalde rakip Güney Afrika... Maç 0-0 bitiyor. Ve final penaltılarla uçup gidiyor...Öğleden sonra Zizu yeniden sahada... Önce 3'üncülük maçının izliyor şiddetli yağmur altında...Bizim çocuklar Renion Adaları'yla oynuyor... Moralleri de yerinde... Sahaya çıkar çıkmaz Zidan'a koşuyor sarılıyorlar. Ve kaptan Recep'in golünden sonra sevinci de onunla yaşıyorlar maçın bitişini de...Finali ise Fransa'yı deviren Güney Afrika kazanıyor...
Üçüncülük kupasını ve hiç gol yemeden turnuvayı bitiren kalecimize iki ödül veriyor Zidan...
Platformda Brezilyalı ünlü forvet Sony Anderson ve bir zamanlar Trabzon'da da oynayan Belçikalı Jean-Marie Pfaff bile var... Farklı kültürlerden, dinlerden, dillerden gelen bir araya gelen bu çocuklar "Hayallerini Yakala" sloganıyla dünyaya önemli bir mesaj verdiler...
Barışa, kardeşliğe ve sevgiye olan inancımızı bir kez daha tazelediler...
Yaşasın futbol ve kardeşliği...
2007/SABAH
Katalogta kimler yok ki... Bugün Barcelona'da oynayan Brezilyalı Edmilson, Liverpool'dan Crouch, Bayern Münih'teki Lahm, Dinamo Kiev'den bir ara Fener'de de oynayan Rebrov ve 2000 yılındaki kupada boy gösteren Galatasaraylı Aydın Yılmaz ve diğerleri...Üç beş seneye kadar bu çocuklardan birçoğu da yıldız olacak...Zaten turnuvaya gelen üç çocuğu şimdiden Fenerbahçe kadrosuna katmış bile..Bizim çocuklar A grubunda Meksika, İtalya, Uruguay ve Ukrayna'nın önünde yenilmeden ve gol yemeden 10 puanla lider oldu...Bize yapılan övgülerle tribünde havamızdan geçilmiyor...
Daha sonra B grubunun ikincisi Portekiz ne olduğunu anlayamadan 6 gol yiyor Türkiye'den...
Çeyrek finaldeyiz.. Akdenizli dostlar gelip bizi tebrik ediyor... Birlikte fotoğraflar çekiliyor ve bayrak değiştiriyoruz...Öğleden sonra rakip Kanada... Takımda iki de kız oynuyor biri siyahi...Tek kale oynadıkları maçı berabere bitiriyor çocuklar. Penaltılarda 2-0'lik üstünlükle ver elini yarı final... Gece hepimiz rüyalarımızda kupayı kaldırıyoruz...Fransa'da 2002 yılından beri 6 kez üst üste şampiyon olan Lyon'un stadındayız. Stade de Gerland'da yaklaşık 25 bin kişi ikiye bölünen sahada maçlar izliyor. Ama bir yandan gözler soyunma odasında. Ve beklenen adam öğlene doğru yağmurla birlikte sökün ediyor bir gazeteci ordusuyla... Stadyum inliyor"Zizu... Zizu..."Evet o, Zinedine Zidan... Geçen yıl futbolu bırakan Zidan çocuklar yararına olan her şeye koşmaktan geri kalmıyor...Ne yapıp edip bu turnuva için oraya geliyor. Aynı zamanda turnuvanın geliri MS hastası çocuklar yararına harcanacak. Zizu kendini bu işe adamış...Zizu tribüne çıkınca maçlara konsantre oluyoruz...Yarı finalde rakip Güney Afrika... Maç 0-0 bitiyor. Ve final penaltılarla uçup gidiyor...Öğleden sonra Zizu yeniden sahada... Önce 3'üncülük maçının izliyor şiddetli yağmur altında...Bizim çocuklar Renion Adaları'yla oynuyor... Moralleri de yerinde... Sahaya çıkar çıkmaz Zidan'a koşuyor sarılıyorlar. Ve kaptan Recep'in golünden sonra sevinci de onunla yaşıyorlar maçın bitişini de...Finali ise Fransa'yı deviren Güney Afrika kazanıyor...
Üçüncülük kupasını ve hiç gol yemeden turnuvayı bitiren kalecimize iki ödül veriyor Zidan...
Platformda Brezilyalı ünlü forvet Sony Anderson ve bir zamanlar Trabzon'da da oynayan Belçikalı Jean-Marie Pfaff bile var... Farklı kültürlerden, dinlerden, dillerden gelen bir araya gelen bu çocuklar "Hayallerini Yakala" sloganıyla dünyaya önemli bir mesaj verdiler...
Barışa, kardeşliğe ve sevgiye olan inancımızı bir kez daha tazelediler...
Yaşasın futbol ve kardeşliği...
2007/SABAH
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder