Aklıma geldikçe baktığım bir blog var. Almanya'da yaşayan bir Türk gencinin daha çok futbol ve sanat üstüne yazdıklarını okumak bana iyi geliyor. Özellikle Almanya'yı öyle bir biliyor ki, nenedeyse amatör kümeyi bile takip ediyor. Misal; önceki gün Bayern Münih'in efsane başkanı Uli Hoeness vergi kaçırmaktan 3 yıl hapis cezası aldı. Ben aylar öncesi bu dava açıldığında onun kaleminden inanılmaz Hoeness hikayeleri okumuştum.
Bazen de bir kitap bir film bir albümü ele alıyor...
Dün şöyle bir dizeyle karşılaştım:
"Bazı anlar bitmesin
Anneme ömür biçilmesin
Çay soğumasın.
Ahmet Kaya susmasın.
Sen gitme..."
Sonra da Ahmet Kaya için yapılan bir albümden söz ediyordu... Ben de bir süredir onu dinliyordum. Önce küçük bir bilgi...
Ahmet Kaya'ya ilk saygı albümü 2002'de 'Dinle Sevgili Ülkem' adıyla yayımlanmıştı. Aradan geçen onca zaman sonra bu kez yokluğunu anlatan ve hissettiren ikinci saygı albümü yayımlandı: Bir Eksiğiz.
Albüm, Gülten Kaya tarafından bir yıl önce projelendirildi. Ardından da 27 sanatçı mikrofon karşısında geçerek Ahmet Kaya şarkılarını yorumladılar.
Albümde kimler yok ki; Sezen Aksu, Teoman, Aynur, Halil Sezai, Bülent Ortaçgil, Zuhal Olcay, Niyazi Koyuncu, Yaşar Kurt, Hayko Cepkin...
İçinde Rock, Pop, Rap dahil olmak üzere birçok müzik türünü barındıran albümde, Gripin'in söylediği 'Ayrılığın Hediyesi' şarkısının şiirini Küçük İskender seslendirirken Niyazi Koyuncu'nun yorumladığı 'Doruklara Sevdalandım' şarkısının şiirini ise Okan Bayülgen seslendiriyor.
Ahmet Kaya'nın da sesiyle katıldığı iki farklı eserin biri Leman Sam, diğeri Ceza tarafından yorumlanması daü hoş bir sürpriz olmuş.
Babasını kaybettiğinde 13 yaşında olan Melis Kaya da albümün proje danışmanlığını üstlenmiş. Melis, "Dinimden, cinsiyetimden, milletimden, ırkımdan sıyrılıp yalnızca insan olduğumu fark etme serüvenimdeki yılmaz süvariydi babam" diyor.
Ağladıkça şarkısını seslendiren Sezen Aksu bir röportajında duygularını şöyle dile getiriyor:
"Gülten Kaya'nın eşsiz sözlerinin, Ahmet'in kulağımdan gitmeyen sesiyle, aşkla beden bulduğu 'Ağladıkça'yı söylerken, acıdan yeşeren umudu, tüm hücrelerimde yeniden hissettim.
Aslında ağladıkça güneşe doğru yürüdüğümüzü bir kez daha hatırlamak, yaşamla ilgili inandığım, söylediğim, tutunduğum her şeyi onayladı sanki. Söylerken Ahmet elimden tuttu, Gülten sırtımı sıvazladı, iyi geldi. Dilerim başkalarına da yeniden iyi gelir bu hüzünlü umudun şarkısı."
Duygu yüklü bu atmosferin dışında albümün müzikalitesi nasıl derseniz çok ısınamadım.
Burak Kuru'nun dediği gibi "kimisi fiyakalı, kimisi dingin düzenlemelerle üzerimize sinmiş şarkılar yeniden karşımızda. Ama ruh yok."
Ben de böyle hissettim, çünkü Ahmet Kaya'nın çıtası çok yüksekti.
Ancak yine de dostların böyle günlerde el vermesi çok değerli ve anlamlı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder