O gün yazıişlerinde her zamanki gibi bir gündü...
Akşamüstü ajanslar ve televizyonlar Soma'daki madende patlama ve yangın haberlerini flaş haber olarak geçmeye başladı. İçerde kalanlar vardı. Ve saatler ilerledikçe durum belirginleşmeye başladı. Bakan Taner Yıldız'ın Soma'ya giderken yaptığı açıklama ve yüzünün ifadesi hiç de hayra alamet değildi...
Sonrasını günlerdir milletçe yaşıyoruz.
Yediğim, içtiğim boğazıma diziliyor, ekranda yayınları izlerken ev halkı hıçkırıklara boğuluyor...
Çok uzaklara gidiyorum birden... Eski long playli yıllara.
Pikabın iğnesi iniyor ve o muhteşem ses içime işliyor...
Rahmetli Cem Karaca'nın "Yoksulluk Kader Olamaz" albümündeki parçalardan biri...
Maden ocağının dibinde
Hava yok ışık yok
Maden ocağının dibinde
Besin yok karın yok.
Maden ocağının dibinde
Oğlun bile yok
Maden ocağının dibinde
Bir sen varsın, direnen.
Maden ocağının dibinde
Işık yok hava yok
Maden ocağının dibinde
Besin yok karın yok.
Maden ocağının dibinde
Oğlun bile yok
Bir sen varsın, direnen
Maden ocağının dibinde.
Ayırdılar seni dünyadan
Aldılar elinden ışığını,
havanı, besinini
Sevdiğin kadını
taptığın oğlunu
aldılar elinden
Ayırdılar seni dünyadan...
Gazeteleri okuyorum satır satır.. Televizyona ara sıra gözüm kayıyor. Berberde, manavda, lokantada, takside her yerde Soma'nın acısı var...
Dünyaca ünlü futbolcular, sanatçılar, kulüpler acımızı paylaşıyor.
Sanal alemde ise kıyamet kopuyor. Herkes bir cepheye çekilmiş birbirine giydiriyor.
"Biraz susun yasımızı tutalım sonra hep birlikte hesap soralım" desem faydası olur mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder