Sayfalar

14 Ocak 2013 Pazartesi

'Yourgan'dan yorgana...



Gazete okurken dünya liderlerinin yorgancısı Celalettin Akyüz'ü görünce tarihte bir gezinti yapmak kaçınılmaz oldu. Bir zamanlar genç kızların çeyizlerinin, sünnetlerin en önemli parçalarından biri olan yorganlar artık hazır satılan makine üretimi yorgan ve battaniyelere yenildi. Tabii kaçınılmaz olarak bir zamanlar her mahallede bulunan yorgancılıkta tarihe karışıyor...
Yorgan Uygur yazıtlarında "Yourgan" olarak geçiyor. Bu meslek sonra bir geleneğe ve el sanatına da isim olmuş. Doğanın; renklerinin, çiçeklerinin, kuşlarının motiflere dönüşerek odalara yansıdığı mesleğin 20 yıl önce "İstanbul Yorgancı ve Hallaç Esnaf Sanatkarları Odası'na kayıtlı 1200 üyesi varken bugün 200'ü geçmiyor. Evliya Çelebi "Seyahatname"sinde yalnızca Kapalıçarşı'daki yorgancı dükkanlarının sayısını 105 olarak veriyor. Bugün Kapalıçarşı'da bir tek dernek binası kalmış. Dükkanlar ise çeşitli nedenlerle elden çıkartılmış. Oysaki geçmişte en itibarlı mesleklerden biriydi. Bu sanatın ustaları saraylarda, konaklarda, itibar gören, aranan insanlardı.
Geçenlerde ajanslardan birinde yorgancı ustalarından birinin hüzünlü sözlerini okumuştum. Bucaklı Mehmet Ali Arslan 1983 yılında mesleğe başlamış. "Bir yorganı üç gün işleyerek yaptığımız günler geride kaldı. Dolayısıyla artık sanat eseri yorganları görmek çok zor. Vatandaş, zorlu hayat şartları karşısında el işi yorganların karşılığını veremez oldu. Biz de daha az emek harcayarak, dar gelirliler için ekonomik yorganlar dikmeye başladık. Böyle ayakta kalabiliyoruz" diyordu.
Amasyalı Adem Sarı da, "Bizim asıl sıkıntımız mesleğimize yetiştirecek eleman bulamamaktır" diye yakınıyordu. İşin sağlık tarafına da dikkat çekiyordu: "Elyaftan üretilen yorgan, yastık veya yatak içerisinde bakterileri saklıyor, yatan insandan dökülen ölü deriler insan sağlığına zarar veriyor ve bronşit hastalığına sebep oluyor. Yün yorgan ve yatakta ise böyle bir problem yok, tamamen sağlıklı bir seçim. Çünkü yünden üretilen bu ürünlerin içindeki yünler hem yıkanıyor hem de havalandırılabiliyor. Ayrıca yün yatak, yorgan veya yastık insanın vücudundaki fazla elektriği alır ve güne zinde başlamasını sağlar.
Efsanelerden, minyatürlere; atasözlerinden atasözlerinden türkülere kadar konu olmuş, Türk geleneğinde evliliğin ve mutluluğun sembolü haline gelmiş, motiflerinde yüzyıllardır geleneksel Türk zarafetini ve inceliğini yansıtan el yapımı yorganlar az da olsa hala yaşıyor. Cellalettin Akyüz'e Allah uzun ömürler ve sıhhat versin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder