Sayfalar

20 Ekim 2014 Pazartesi

Eylül ayların en güzelidir


Sıcakla başım hiç hoş değildir. Hele bu yılki gibi bir yazı bir daha yaşamak istemem.
Aklıma gelince bile fena oluyorum. Gündüzleri sıcak olabilir ama gece de aynı hal devam edince ruhen daralıyorum. Artık sonlarına yaklaştığımız Eylül tam da artık "yeter" dediğim bir anda imdadıma yetişir.
Şiddetli bir yağmurdan sonra geceler birden serin olmaya başlar. Artık kalın şeyler giymeye başlamanın zamanıdır.
Yatarken de bir pikeyi üstünüze çekip sıcak yatakta kıvrılmak gibisi yoktur.
Akşam erken inmeye başlar, manzara birden değişir. Güneşin batışı, leyleklerin göçü beni sakinleştirir...
Birden şehrin üstüne bir garip sessizlik iner. Gece örtü gibi her yanı sarmaya başlarken her şeyi sanki daha önce hiç görmemiş ya da işitmemiş gibi olurum...
Bu beni çok mutlu eder, sanki bütün dertlerim geride kalmış gibi olur....
Sanatçıların hüzünle şiirlerine, romanlarına, resimlerine kattığı sonbahar benim için çok başka şeyler ifade eder...
Yıllar önce bir arkadaşım "şimdi Ada vapurunda olmak vardı" diye anlatmıştı kendi sonbaharını...
Ayaklarını uzatıp kahve ya da çay eşliğinde saçlarını savuran rüzgarla birlikte öylece suları yara yara gitmek diye tasvir etmişti...
Herkesin bir Eylül'ü var benimki de yeniden kendine gelmek demektir.
Yediklerimden, okuduklarımdan, sohbetlerden başka bir tat almaya başlarım...
Farklı lezzetleri tatmak için keşfe çıkma zamanıdır bir yandan da...
Buram buram terlemeden ya da hasta edecek kadar açık klimanın tacizi olmadan bir yerden bir yere gidebilmek gibisi var mıdır...
Bir başka severim Eylül'ü...
Şimdi tatil yolları da bir başka güzeldir...
Ege'de bir yerlerde olmanın tadı hiçbir şeye değişilmez bu zamanlarda...
Yazın çıldırtan temposunu üstünden atmak istercesine bir huzur gelir...
Ağaçlar, deniz, şehir, insanlar, mekanlar bir şarkı tutturur...
Onu yalnız bizim gibiler duyar.....
Yollar sakinleşmiş, yerleşim yerleri de ıssızlaşmıştır...
Deniz şöyle bir ürpertir ama tadına doyulmaz.
İşte bu Eylül'dür... Durup dinlemek gerekir duyabilmek, duyumsayabilmek için...
Şiir zamanıdır artık....

'eylül! kırılgan mevsim!
cam hançeri güzün
dağılırdı kalbimde
birden gecenin ve gündüzün
perdesiyle örtülürdünüz
tenhâyla ve tül
dolardı içim... eylül!'
Hilmi Yavuz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder