Sayfalar

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Gidenlere selam olsun...



Günün ilk haberlerine bakıyorum... Yeşilçam'ın 'kötü adamı' Süheyl Eğriboz 87 yaşında hayatını kaybetti. Üst üste sanat dünyasından üçüncü ölüm bu...
Daha geçen çarşamba günü Bizimkiler dizisindeki Davut Usta rolüyle 13 yıl boyunca ekranda boy gösteren yılların tiyatro adamı Selçuk Uluergüven vefat etmişti. Aynı gün genç bir yıldız adayı, geçirdiği trafik kazasından sonra 11 günlük komadan çıkamamıştı. Dizilerde ve filmlerde oynayan 26 yaşındaki Huban Öztoprak da öte dünyaya göçmüştü.
Bir an düşündüm, geçen yıl ne kadar çok bildiğimiz, sevdiğimiz insanı yitirmişiz.
Kimileri hemen aklıma geldi, kimileri de araştırma yaparken önüme çıktı.
2013'ün son günlerinde Adnan Şenses veda etmişti. Beline ceketini bağlayıp söylediği şarkılar geldi aklıma siyah beyaz televizyonlu yıllardaki... Sanat müziğine yorumcu ve bestekar olarak çok emeği geçmişti. Filmler çevirmişti.
Sonra Nejat Uygur... Bence tiyatroyu Türk halkına sevdirenlerin en başında gelirdi. Tiyatrosu kapalı gişe oynardı. Elden ele dolaşan video kasetlerini unutmak mümkün mü... Şaşkın, patavatsız ve deli dolu karakterleri o inanılmaz yüz mimikleriyle tamamlardı.
Ya Tuncel Kurtiz... Davudi sesi ve o muhteşem görüntüsüyle oynadığı film, dizi onlarca eser. BBC yapımı Göçler belgesinde hayvanlar dünyasını seslendirmesi de çok yakışmıştı. Tabii ki en muhteşemi Yılamz Güney'in Sürü filmindeki rolüydü...
Sonrası inanılmaz... Bakar mısınız listeye...
Yazar Metin Kaçan, eserleri 1 milyon dolara alıcı bulan dünyaca ünlü ressam Burhan Doğançay, gazeteci ve televizyoncu Mehmet Ali Birand, deprem dede Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, tiyatro sanatçısı Macide Tanır, piyanocular kralı Ferdi Özbeğen, Kaynanalar dizisinin Kayserili uyanık işadamı "Nuri Kantar"ı Tekin Akmansoy, tiyatronun bir başka devi Metin Serezli, tiyatro sanatçısı, sinema ve dizi oyuncusu Tomris Oğuzalp, yine tiyatrocu Tuncay Özinel, tiyatro ve dizi oyuncusu Osman Gidişoğlu...
Hüzünlü sesiyle arabesk müziğin bir numarası Müslüm Gürses ve dostumuz gazeteci ağabeyimiz Savaş Ay...
Doğru hayat kadar ölüm de bir gerçek...
Onlar çocukluğumuzun, gençliğimizin birer sembolüydü. Gidişleri bizden de bir şeyler koparıyor...
9 Ocak'ta ise çok sevdiğim şair Cemal Süreyya'nın ölüm yıldönümüydü...
Ancak onun dizeleri bu hüzünlü yazıya yakışırdı...
"İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder