Sayfalar

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Kadınlar Günü ve zihniyetimiz...


"Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız..."

Nazım Hikmet Memleketim'den İnsan Manzaraları kitabında Kurtuluş Savaşı'nı destansı dizelerle anlatır.
Kadınlardan söz ederken savaştaki insanüstü gayretlerini anlatır ve yukarda alıntı yaptığım bölümdeki gibi toplumsal bir eleştiri de yapar...
Bu dizelerin üstünden neredeyse yarım asır geçti. Dünya ve Türkiye çok değişti.
Kadınlarımız da 50 yıl öncesine göre birçok kazanımlar elde etti, toplumsal yaşamda belirgin bir şekilde kendilerini hissetiriyorlar.
Avukat, doktor, polis, asker, yazar, yönetmen, sporcu, bankacı, gazeteci, milletvekili, bakan, belediye başkanı hatta Başbakan bile oldular.
Bugün üniversitelerimizdeki kadın öğretim üyesi sayısı Batı ülkelerinden bile fazla...
Türkiye'nin en büyük holdinglerinin başında bir kadın var ve birçok şirketin yönetim kadrolarında da başarıyla yer alıyorlar...
Türban konusunun kavgasız gürültüsüz halledilmesi, zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılması ve küçük yaşta evliliğin yasalarla engellenmesi kadınlarımızı hak ettikleri yerlere gelmelerini sağlama konusunda çok önemli adımlardır...
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen Nazım'ın dediği gibi hala kadınlarımıza ikinci sınıf muamele yapılmaktadır...
Özellikle son yıllarda kadına şiddetin kentlerde gittikçe artış göstermesi büyük bir üzüntü kaynağıdır.
Kırsal kesimden bile fazla olan bu şiddetin özellikle okumuş etmiş insanlar içinden çıkması ise tüyler ürpertiyor...
Artık kaba şiddet de kesmiyor bu canavarları, gözlerini kırpmadan eşlerini, sevgililerini, kardeşlerini öldürüyorlar...
Her şeyin başı eğitim derlerdi ya demek ki bu da kar etmiyor.
Yasalar da bir yere kadar korunma sağlayabiliyor...
Mesele zihniyet değişikliğinde yatıyor.
O günlerin biran önce gelmesi dileğiyle.
Aslında her günleri bayram olması gereken kadınlarımıza kutluyorum...
(Karikatür: Salih Memecan)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder